7 Mayıs 2014 Çarşamba

Gökova&Akyaka



Bu aslında geç kalmış bir post oldu, uzgünüm :)

Akyakaya gittiğimiz haftasonun arkasına Antalya'dan arkadaşlarımız geldi. Onlara hazırlık yapayım derken postlar gecikti tabii. Geç olsunda güç olmasın.

     Akyaka harikaydı, çok beğendim,  yakınız ya her fırsatta gideriz artık:))
Benim yıllardır Gökova diye bildiğim yer meğer Akyakaymis! ?! Yani tatil yapacağınız kısım Akyaka imiş.
    Neyse Akyaka çok cici, sessiz, sığ bir kumsali olan (hiç bana göre değil ama tam bizim kızlara göre), denizine Azmak Nehri dökülen, muhteşem doğal güzellikleri olan bir tatil beldesi.
    Kalinacak yerler ya oda kahvaltı şeklinde çalışıyor ya da apart şeklinde.  Biz otelde kaldık oda kahvaltı şeklinde ama çok gereksiz apartta kalmak en iyisi.Zaten dışarıda yiyip iciyorsan ne diye otele fazladan para veresin. Ayrıca birçok apart hem bahçe güzelliği yönünden hem de odalar yönünden otelden çok daha güzel. Biz ilk acemiligimizi attık,  bir dahakine apartta kalacağız.
     Gelelim yeme içmeye.  Genelde fiyatlar çok uygun. Azmak Nehri kenarındaki restaurant lar biraz daha fiyatlica. Ama her keseye uygun yeme içme sekli mevcut. Tanınmış marketler de var. Deniz kıyısındaki restaurant lar aynı zamanda kafe görevi görüyor. Ve fiyatlar gayet uygun : 2 bira, 3 cup dondurma, 1 patates kızartması tabağı, su, başka birsey varmiydi hatırlamıyorum 54 lira tuttu. Belki size fikir verir:))
     Gezmeye gelince Azmak Nehrinde tekne turu kişi başı 5 liradan muhtesem bir gezi.Nehir akvaryum gibi ama cevresi daha da bir güzel. Sabah akşam iki kere bindik :D

   Plajı kum plaj. Öğrenciler ben kot montla otururken sanki ağustosta gibi denize girip çıkıyorlardi:) Ah şu gençlik,  onlara bakınca insan yaslanmisiz beee diyor:D

   Akyakaya giderken bir tostcu onerdiler. Akyakaya girmeyip Marmaris yoluna devam ediyorsunuz ve Akcapinar köyünü sora sora buluyorsunuz. Sonunda bu köye adım attığınızda tost yemek icin sira bekliyorsunuz:) Ama kesinlikle değiyor ve turist kazığı yemiyorsunuz. Ve benim gibi iki tane cadiniz varsa onlar da tostlari beklerken köylülerin kara , ballu, datlu dutlarina saldırılar:D

   Aklima gelenler bunlar ama sorusu olana yardımcı olmaya gördüğünüz gibi fazlasıyla gönüllüyum:))

Fotoğraflar aşağıda,  umarım beğenirsiniz ama inanın fotograftakilerden çok daha güzel bir yer...



Sabah sabah küçük cadimin köpeklerin uyumasina engel olurken...






Sokaklar ve beğendiğim bir apartin önündeki çiçekler (Inan Apart)





  

Bizim kızların muzip pozları...









Tekneden cekilenler...











Tostcunun olduğu köy,  bizimkilerin saldırdığı zavallı dut ağacı :)) sanırım babam ve oğlum daki agacli yol ve kizlara cebinden çıkardığı bal gibi portakallari hediye eden sevimli dedemiz...

Dolu dolu kocaman güzel bir gün geçirdik ve sanki bir hafta tatil yapmisiz gibi döndük evimize.

İnsan güzelliklere doyurunca ruhunu, bir gün bile fazlasıyla dinlendiriyor insanı.

Denizli'den kocaman sevgiler...

4 yorum:

  1. Sevgili Ekin'ciğim, çok güzel yerler orası iyi ki gitmiş ve ruhunuzu dinlendirmişsiniz...Canım sana bir tüyo vereyim...Bizde arabayla çok gezerdik, apartdı oteldi hep kaldık fakat çocular ergin olunca sırf onlara değişiklik olsun diye birde yanımızda gezsinler diye on yıl evveldi sanırım Ankara'dan KARAVAN kiraladık sadece 20 günlük...Benzinlerde bize aitti...İnan Karavandan sonra bana beş yıldızlıyı bedava verseler 3 gün duram artık...Sizler gençsiniz ve aklınızda bulunsun bu Karavan sevdası diye yazıyorum...Anlatılmaz gerçekten yaşanır ve işleri yoluna koy komaz yine istiyorum...Ege sahillerine bir daha gitmek isterim....İnan o koyların hepsi bizim oluyordu çünkü otelimiz yanı başımızdaydı...Tavsiyemi düşün canım...Öptüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sibel Abla harikasın ne diyeyim, ben de herşey dahil otelleri sevmiyorum tmm arasıra gidiyoruz çocuklar için ama genelde doğal güzelliği olan yerleri tercih ediyorum sana bir adres vereyim bayılacaksın "Bördübet Koyu" Clup Amazon bayılacaksın bir bak nolur:) Gezi planlarımın arasına koydum orayı.Ve karavan fikri muhteşem yaparız belki birgün:)

      Sil
  2. Ah bilmez miyim Amazon'u ararken bitap düşmüştük...Hatırladığım kadarıyla Datça'ya giderken biz yola dalmıştık. O zaman arabalıydık ve çok yorulmuştuk...Bulunca sevindik, gerçekten muhteşem bir ormanın içinde ve tek kişilik çok değişik bungololar vardı...Aile odalarıda vardı fakat hiç yer yoktu...Sanki yabancı bir yere gelmiş hissi vardı...Biz içini gezip çıktık...Öyle sessiz ve otantik bir havası vardı ki, kafa dinlenecek yegane yer dedik...İnan her yeri gezdim de hiç öyle fantastik bir yer görmedim....Resimlerdeki gibi sanki Havai gibi..Ya da ormanın içinde saklı bir yer gibi....Çok günler öncesi yer ayırttırılıyor muş haberin olsun...

    Biz bir daha gidemedik, darısı sana nasip olsun da bolca resim çekersin.İnşallah benim hatırladığım Amazondur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. galiba aynı yer çingene arabaları taş ev bungalov ve karavanlarda kalıyorsun tavanları camdan ve gökyüzünü seyrediyorsun gerçekten çok fantastik bir yer:) Ah Sibel Abla aynı kafananız seninle, seviyorum seni ve çook öpüyorum:)

      Sil