27 Şubat 2014 Perşembe

Bu Ciciler de Pelinimin Hediyeleri...

Yarın yola çıkıyoruz sevgili arkadaşlarım, yaklaşık bir ay Ankarada olacağım. Birseyler yapıp paylasamasam da irtibatı kesmemeye çalışacağım cadilar fırsat verdikçe:)
Kızkardeşime hazırladığım ufak tefek hediyeciklerimi sevgiyle sunuyorum sizlere.Az zamanda çok isler başardım, malum hastaliklar da girince araya bir ara panik de oldum ya yetismezse diye. Ama neyseki herşey hazır,  ben de ilk defa teyze olmaya :)
Tekrar görüşüne kadar kendinize çok iyi bakın,  sevgiler...












25 Şubat 2014 Salı

Ku vak vak vak...İpeğimin Kokoş Ördekleri :)

Tanrıya şükür iyileştim...Önce çocuklar hasta oldu sonra bana geçti.Hiç kimse istemez hasta olmayı ama ben nefret ediyorum.Çünkü hastayım yatayım dinleneyim iyileşeyim lüksüm yok maalesef,iki küçük cadı hasta olmama bile izin vermediler ne kendi hastalıklarını bildiler ne benimkini...Neyse geldi geçti ama hiç keyif huzur kalmadı bende.Bir huzursuzluktur bir miskinlik,isteksizliktir gidiyor bende,hadi hayırlısı:)

Martın yedisinde kızkardeşimin kızı dünyaya geliyor daha önce yaptığım kapı süsünde bahsetmiştim.Tabi daha önce gelmezse,zira sancılar başlamış hergün bir yetişemeyeceğim korkusu meşgul ediyor beynimi :)
Ben de cuma günü yola çıkıyorum Ankara'ya...

İpeğin odasına cici bici ördekçikler yaptım,bir tane de uyduruktan bir kavanoz baby shower masamızda çatal falan koymak için, bir de reçellik,şekerlik,limonluk ve tereyağlık yaptım doğum hediyesi olsun diye :)Onları da vernikleyip daha sonraki günlerde koyarım gitmeden.Yorucu bir ay beni bekliyor, ama tatlı ve mutlu telaşlar bunlar,Allah eksikliğini vermesin hiçkimseye.

Hoşçakalın, gününüz güzel geçsin, sevgiyle kalın...










13 Şubat 2014 Perşembe

Bugün benim doğum günüm....

35 yıl önce bugün doğmuşum ben Ankara'da...Aklımda çok fazla kelime cümle var yazıya dökmek istediğim ama sanırım başaramayacağım:)
Annecim ve babacım sizi çok seviyorum ve çok teşekkür ediyorum bana güzel bir yaşam verdiğiniz için.Kardeşimi verdiğiniz için....Bu hayata gelmiş olmaktan çok ama çok mutlu ve gururluyum,huzurluyum ve sağlıklıyım...İnsan daha başka ne isterki hayattan.İstediğm tek şey sevdiklerimle daha uzun uzuuun yıllar birlikte olabilmek,tanrı biliyorki benim için daha önemlisi yokk...
Bana hala aşık olan bir eşim ve dünyalar tatlısı iki küçük meleğim var : Bunlar da yaşamın bana verdiği en güzel hediyeler...
Bugün doğum günümün mutluluğunu,yorgunluğunu,hüznünü yaşamanın yanı sıra bir de Nisanımın kaprisleriyle uğraşacağım!!! Neden mi??? "Neden benim doğum günüm değil keşke yazın doğmasaydım, ben de hediye istiyorum falan filan" Abarttığımı zannetmeyin çok mütevazı bir şekilde anlattım:D Arkasına bir de sevgililer günü girecek tam anlamıyla bir kriz yaşanacak çok zor 2 gün beni bekliyor:))




35 YAŞ ŞİİRİ
Yaş otuz beş yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz
Ya gözler altındaki mor halkalar
Neden öyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar

Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayâl meyâl şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir,
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar
Nerden çıktı bu cenaze Ölen kim
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.

Neylersin ölüm herkesin başında,
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misâli o musalla taşında.
                          CAHİT SITKI TARANCI
  

Sanırım bu şiiri kendime hediye ediyorum:)
Hep birlikte nice güzel yıllar yaşayalım,sevgiler....

11 Şubat 2014 Salı

Yılbaşında Hediye Ettiklerim:)


Herkese günaydın:)
Bugün bir sürü bir sürü işim var ama yine de yeni bir post girmeme engel deği sanırım.Zaten sabah çayımı sizlerin postlarını okurken içiyorum arada kendiminkini de gireyim dedim:)

Geçen hafta çok sevdiğimiz teyzemiz(arkadaşımızın annesi) Aysu Teyzeye gittik.Salona girdim bir de ne göreyim.Benim yılbaşından birkaç gün  önce hediye ettiğim tabakları, tabak standına koymuş ve süs olarak kullanıyor.Çok onore oldum,ben onu kullansın diye hediye etmitim halbuki.Ama o çok beğenmiş ve böyle kullanmayı tercih etmiş:)) İşte böyle durumlarda çok mutlu oluyorum demek ki az da olsa bir renk katmışım Aysu Teyzemin sessiz ve huzurlu evine:))



Aslında buradan farkedilmiyor ama küçük tabaktaki puantiyeler bir çikolatanın jelatini:) Delgeçle delerek çıkardım onları ve oraya dekupe ettim.Aslında altın renginde ve yanından baktığınızda parlak parlak görünüyorlar ama eşim yakından çekmemiş fotoğrafını,yılbaşı ruhunu tamamlasın istedim ve de güzel oldu.

Hepinize güzel birgün diliyorum, Sevgiler...
 

8 Şubat 2014 Cumartesi

Ebem kuşağı:))


Ebem kuşağı gökkuşağı çıkmadan hemen önce beliren çizgiymiş, bana hep çok masalsı gelmiştir ebem kuşağı demek daha sıcak daha samimi,annanelerimizin anlattığı masallarda geçenler gibi...

Yağmur yağınca belki hüzünlenenlerdensiniz belkide huzur duyanlardan...Ben huzur duyanlardanım:)Hele birde yağmurun hemen arkasına güneş çıkar ve ebem kuşağına yol çizerse değmeyin keyfime,çok mutlu olurum...Hangi yaşta olursa olsun ebem kuşağını görüp de mutlu olmayan var mıdır acaba??
Ebem kuşağı, birçok şairin dilinden de düşmemiştir sık sık kullanmışlardır bu güzelll kelimeyi :

seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
martılar konuyor omuzlarıma,
 gözlerin istanbul oluyor birden.
akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
 durgun sular gibi azalacağım
bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
yalnız gözlerime bak diyeceksin.
ellerim usulca ellerine değince
kaybolup gideceksin
bir elim seni çizecek bütün pencerelere
bir elim seni silecek. 
kalbim: ebemkuşağı; günde bin kere
senin için yeni baştan can kesilecek.
ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
sonra seni kaybetmek hemen her yerde
ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
yapayalnız kalmak iskelelerde.
seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
martılar konuyor omuzlarıma,
gözlerin istanbul oluyor birden.

Yavuz Bülent Bakiler


 

Macera – Orhan Veli Kanık

ORHAN VELİ KANIK MACERA
Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize
Üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
 Büyüdüm issiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm
Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama…
Bırakmıyor son gördüğüm,
bırakmıyor geçim derdi
 Oymuş, diyorum, zavallı sairin
Görüp göreceği.

Orhan Veli Kanık

  Ve daha birçokları var içinde ebemkuşağı geçen:))
Bu foto ise benim evimin balkonundan çektiğim bir ebem kuşağı:))





Bir ebemkuşağı kadar renkli,huzurlu geçsin hafta sonuzuz:))

5 Şubat 2014 Çarşamba

Bıçak Standım

Merhabalar...

Bugünlerde inanılmaz yoğunum, çocukları aktiviteleri,akşamları yetişkin aktiviteleri derken zaman hızla geçiyor. Bu yüzden size yeni hazırladığım bir objenin değil yapalı çoook oldu dediğim bir objenin postunu hazırladım: Bıçak Standım.Adı ne kadar kaba olsa da kendi çok cicidir:)

Püskürtme ve hamur kabartma yaptım.Umarım beğenirsiniz:)








HOŞÇAKALIN...

3 Şubat 2014 Pazartesi

Tatilde oluncaa:))

Okullar tatile girince benim büyük kızım Nisan,anne tatlı bişey yapalım noolur kardeşim uyudu diyerek geziyor öğleden sonraları:) Hal böyle olunca ben de Nisan hanıma adıyorum kendimi.Bugün canı kurabiye istedi prensesimin, biz de yaptıkkk.

Malzemeler:
1.5 su br.pudra şekeri
2 yumurta
150 gr margarin
vanilya
Aldığı kadar un(Sinangil fındık aromalı, içinde kabartma tozu var)






Vee Nisan için mutlu son...
Sen yedin mi diye sorarsanız sadece bir tane nasıl olduğuna bakmak için, çünküü kilo vermem lazımm:(

HOŞÇAKALIN :)

2 Şubat 2014 Pazar

Serenad ve Acımak...

Harika iki roman. Müthiş zevk aldım ikisinden de. Türk edebiyatı Türk romancilari muhteşem.  Onca klasik eser okudum ingiliz edebiyatı, rus edebiyatı, fransız edebiyatı...İnanın bir Sabahattin Alinin bir Kemal Tahirin bir Resat Nurinin bir Hıfzı Topuzun... (bu boyle devam eder) eline su dokemez. Acımak romanindan sonra tekrar teyit ettim bu dusuncemi. Zülfü Livaneli ni ilk defa okudum ve çok beğendim, romanda gerçek uzerine kurgu yapıldığı zaman farklı bir tat aliyorsunuz, tavsiye ederim.Ama  Acımak bittiginde bir 15 dakika oldugum yere çakıldım kaldım,  çok üzüldüm, düşündüm...Muhteşem bir kurgu var bu romanda, okuyunca ne demek istedigimi anlayacaksınız. Neyse çok uzatmak istemiyorum cunku gercekten uzatma potNsiyelim yuksek:))) konu edebiyat olunca uçuyorum çünkü...Herkes kendi analizini yapsin ben şiddetle tavsiye ediyorum sadece:)
Güzel bir pazar günü diliyorum hepinize, sevgiyle kalın...






Ha bir de hemencecik hazırlayabileceğiniz bir hafta sonu pastası:
Kendi tarifinizle kakaolu kek yapın
üstüne sıcak çikolata sosu dökün(ben içine tarçın da koydum sosun)
üstünü çilekle süsleyin gitsin:)
İşte bir pazar günü sizi çok fazla yormadan yapabileceğiniz güzel bir pasta:))
HOŞÇAKALIN...