Babası öldü.
Yetim büyüdü.
Üvey evlat oldu.
Tutuklandı.
Hapse atıldı.
Sürüldü.
İşsiz kaldır.
(Şöyle yazıyordu o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüğüne:
Harcamalarım fazla değil, zira gelirim hep az.)
Hastalandı...
Böbreklerinden.
Vuruldu... Göğsünden.
Mesleğinden atıldı.
İdama çarptırıldı.
Kardeşleri öldü.
Çocuğu olmadı.
Boşandı.
Karaciğeri iflas etti.
Evet...
Mustafa Kemal bu.
*
Yarın, 23 Nisan...
"Neşe doluyor insan" klişeleriyle falan olmuyor bu iş.
*
Evladı olmayan bir yetimin, duygularını anlatın...
Anlatın ki, o yetimin, evlatlarımıza bıraktığı hediyenin kıymetini anlasın evlatlarımız.
*
Bu
bayram, onlara anlatıldığı gib, folkorik bir müsamere coşksundan ibaret
değil çünkü... Anlatın ki, kökeninde barınan derin hüznü kavrasınlar.
*
İşte liste yukarıda.
Kısacık ömründe bir insanın başına ne felaket gelebilirse, gelmiş... Bunu anlatın.
Direnen...
Teslim olmayan ruhu anlatın.
*
Korkmasınlar engellerden.
Korkmasınlar yalnız kalmaktan.
Korkmasınlar işsizlikten.
Korkmasınlar parasızlıktan.
Korkmasınlar alçaklardan.
Korkmasınlar doğrulardan.
*
Yürek dediğin...
Sadece organ değil arkadaş.
Bunu anlatın.
MUSATAFA-YILMAZ ÖZDİL
Herkese çoşkulu ve mutlu bir gün diliyorum, bugün içimdeki çocuğun da bayramı...
Eskiye dair özlemleri de olsa içimdeki çocuğun, en güzel en coşkulu bir şekilde kutlayacak bu günü:
Çünkü "BUGÜN 23 NİSAN HEP NEŞEYLE DOLUYOR İNSAN"
Ne guzel yazmis yilmaz ozdil kalemine saglik...
YanıtlaSilTum cocuklarin ve kalbindeki çocuğu yitirmemis herkesin bayrami kutlu olsun..
sevgilerimi biraktim...
Sevgilerinizi içimdeki çocuğun kalbinin üstüne koydum:) Yılmaz Özdilin bu seneki yazısı da çok güzel ama bu beni çok etkilemişti paylaşmak istedim:)
SilSizin de bayramınız kutlu olsun,kucak dolusu sevgiler:))