Uzun bir süreden sonra herkese, tüm özlediklerime merhaba...
Uzunca bir süredir hiçbirşey paylasmiyorum sizlerle. Çünkü hiçbişey gelmiyor içimden. Bahar geldi herkes hayatın güzelliklerine göz kirpiyor ve onunla birlikte uyanıyor tüm bu güzelliklere... En sevdiğim mevsim olmasina rağmen ilkbahar, ben yaşadığım kabustan uyanamiyorum bir türlü, çok şey yapmak istiyorum ama hiçbirşey yapamiyorum. Ruhum uzgun ve bedenim de ona ayak uyduruyor aylardır. Zaman hızla akıp giderken benden de hergün birşeyler alıp götürüyor, küskünlugum artiyor gün be gün. Çabalıyorum çıkmak için inanın, yine alisverise gidiyorum, makyajimi yapiyorum, geziyorum bazen gülüyorum ama sadece yapıyorum zamana ayak uydurmaya çalışıyorum, çocuklarım için esim için ama kendim içinse sadece bir zorunluluk oldu herşey, günler böyle sürüp giderken hergün bir mucize olur mu diye haber bekliyorum annemden...
Biraz anlatmak istedim kendimi sizlere, sizleri unutmadigimi hergun bugün yazacağım diye gune başlayıp, gece yastiga koyarken başımı bugun de olmadi artık yarina diyerek günleri tuketisimi söylemek istedim...
Bu arada da kafamı dağıtmak için elimden geleni yapıyorum kendimce. Bu abajuru da alıp bir kenarda bir ay beklettikten sonra ha gayret deyip başladım. Kizlar uzun suredir istiyorlardı bir abajur, anne korkuyoruz diyerekten. Ben de kumaş veya benzeri birşey almak istemedim ve ortaya boyle birşey çıktı.
Kenardaki deliklere mavi kurdelayla fiyonk yapacağım ama henüz alamadım yani gidemedim, yapınca fotograflarim çünkü tepesine bir de raf boyadım ama eşime astıramadim. Neyse başka bir postta inşallah...
Bu çekmeceler iş görmeyecek sanmayın, içleri bizim süslülerin toka ve takilariyla dolu :) Bu arada Evim Dergisinde bu abajurun dümdüz boyanmisini gördüm sadece kafa kısmı kumaş ve kırmızı puantiyeliydi. Bilin bakalım ne kadar :) 530 tl gibi bir rakamdi. Tüketici olmak yerine üretici olmak ne kadar tatmin edici değil mi.
Sevgiyle ve sağlıklı kalın.