27 Eylül 2014 Cumartesi

DIY: SARELLE KAVANOZLARI:))



Güzel bir cumartesi akşamından herkese merhaba:)) Bugün tatildi değil mi,  ama ben çok yoruldum, önce bu kavanozlar, daha sonra da başka kavanoza geçtim. 
Bu kavanozlari English Home dan aldığım peçete ile dekupajlarini yaptım,  kapaklarına ise krema efekti. İlk denemem olmasına rağmen fena olmadılar. Kuzguna yavrusu ceylan görünür misali :D
Vernikledim oldu da bitti işte ama bende bittim, neyse birazdan içeceğim misss gibi çay benim yorgunluğumu alır herhalde.








Bir de limonlu kek yapiverdim mi üstüne, artık oturabilirim.






Hepinize güzel bir akşam ve keyifli bir pazar günü diliyorum,  sevgiler...

22 Eylül 2014 Pazartesi

Pazartesinizi kutluyorum:))


Haftaya mutlu bir başlangıç yapmışsınızdir umarım. Biliyorum pazartesi haftanın başlangıcı ama onu renklendirmek bizim elimizde değil mi. Bizi ne mutlu edecekse onu yapalım, seyredelim, yiyelim, gidelim, okuyalim....Seçenek o kadar çok ki, oflayip puflamak yerine bir cumartesi tadında gecirebiliriz bu günü tabi  çalışanlar için is çıkışında yada öğle arasında:)) Yeterki isteyin...

Ben Sebusun en son yayinindaki kekini paylaşarak başlıyorum haftaya, yapinca sen de yayinla olur mu demişti ben de yaptim ve fazladan meyve sosuyla begeninize sundum, siz de yapiverin on dakikada beraber yemiş gibi olalım:))


3 yumurta
½ bdk yoğurt
 1/2 bdk süt
1/2 tereyağı
Vanilya
Kabartma tozu
1, 5 bdk un
Bitter cikolata (benmari)

Fazladan dr oetker meyve sosu





Bu tarif harika teşekkür ederim Sebusa:)) Deneyin göreceksiniz,  sevgilerrr...:)))

18 Eylül 2014 Perşembe

Kalemlikler...:))



      Herkese güzel bir gün dileyerek başlıyorum anlatmaya:)) Yok yok anlatacsk çok biseyim yok, Nisanin masasına iki kalemlik konduruverdim o kadar. Kalemlikler bildiğiniz topraktan yapılmış bardaktilar. Antalya'dan Denizli'ye dönerken yol üstünden almıştım onları. Bant kullanarak boyadım, peceteledim, vernikledim oldu da bitti maşallah, maşallah diyorum çünkü bizim ufaklık en kisa zamanda kırmasın diye:)) 



O arkadaki fistiklar var ya, "Monster High" kızları. Çantası,  silgisi, kalemi, kalemtrasi hep ondan. Bazılarına çok sevimsiz geliyorlar ama biz anne kız seviyoruz onları:D


Hoşçakalin :) )

16 Eylül 2014 Salı

Biten Romanlar...

Merhabalar, ben haftaya yoğun başladım yine, malum okul haftası...Ama eve gelip de yorgunluk cayimi içerken kitaplarıma da zaman ayirdim. Allahima şükür:))  Çünkü onlardan uzak kalınca eksik hissediyorum ve mutsuz oluyorum, bu yazı istediğim verimde geciremedigim için yaz boyu onun huzursuzlugunu yaşadım,  ama en sevdiğim ay geldi sonunda dış dünyadan çok kendimle başbaşayim:)) Tanrim hiç kimsenin iç huzurunu eksik etmesin...

Gelelim kitaplara...

Ve Dağlar Yankilandi. Khaled Hosseininin üçüncü romanı. Diğer ikisi Bin Muhteşem Güneş ve Uçurtma Avcısı beni çok etkilemişti. Sonra üçüncü kitap için acımasız elestiriler okudum, neyseki ön yargili başlamadım,  onu da çok beğendim.  Diğerlerinden daha az dramatik olduğu için mi elestirildi anlamadım ama güzeldi bence.Tavsiye edilir:)





Veee Rifat Ilgaz "Halime Kaptan".  Gerçek bir yaşam öyküsü... Cideli masum bir köylü kadının kahraman bir Kuvayi Milliyeciye dönüşmesinin öyküsü...Tabii Rıfat Ilgazin o temiz Türkçesinden akıcı dilinden olunca tadina doyum olmuyor. Bu romani okurken Rifat Ilgazin da bir Cideli olduğunu hatırlamak gerekir.

Şimdi hangi kitaba mi başladım? ?? Edgar Allan Poe "Öyküler". Eşimle bir dizi seyretmeye başladık "Following" Dizide Edgar Allan Poe dan esinlenerek cinayet isleyen ve işleten seri katil bir edebiyat öğretmeni var. Ben de uzun suredir psikolojimi bozmamak için satın alıp ama bir kenarda beklettigim bu kitaba başlamaya karar verdim. Hadi hayırlısı içimden bir canavar çıkmaz inşallah:D
İpucu: İlk iki öykü çok fenaydi!!!

:))) Sevgilerrr.......

11 Eylül 2014 Perşembe

Güveçte Nohut Yemeği ve Gül Tatlısı



Merhabalar.

Birkaç gundur yoğunum çünkü minik kizim okullu oldu:)) Bu hafta  uyum haftası da olsa yarım günüm okulda geçiyor. Çocuğu okula giden herkese yeni öğretim yılında başarılar dilerim:)

Öncelikle güveçten başlayayım. Birkaç gundur yagmurluydu burası, canımız nohut yemeği çekti ben de nasıl daha lezzetli yapabilirim bu yemeği derken gözüme güveç takıldı. Islattigim nohutlari hasladim düdüklüde, daha sonrası ise tarife gerek yok resimlerde belli:))




Gül Tatlısı

MALZEMELER:
Hamuru İçin;
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • ½ su bardağı yoğurt
  • 1 su bardağı irmik
  • 1 yumurta
  • ½ Paker margarin ya da tereyağ
  • 1 paket vanilya
  • ½ paket kabartmatozu
  • 1 çorba kaşığı sirke
  • 1 çay kaşığı tuz
  • Aldığı kadar un
Şerbeti İçin;
  • 3 su bardağı su
  • 2,5 su bardağı şeker
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu
YAPILIŞI:
  • Öncelikle şerbet hazırlanır. Bunun için şeker ve su kaynatılır. Kaynayınca limon suyu eklenerek 5 dakika daha ocakta bırakıldıktan sonra altı kapatılır.
  • Un hariç tüm malzemeler yoğurma kabına alınır. Karıştırıldıktan sonra un ilave edilir. Kulak memesi kıvamında olması gerekiyor.
  • Hamurdan parçalar koparılarak merdane ile 4 mm kadar açılır.
  • Çay bardağı ile yuvarlaklar oluşturulur.
  • Üç adet yuvarlak yan yana dizilir. 
  • Dizilen yuvarlaklar rulo yapılır ve bıçak ile ikiye bölünür.
  • Yapılan güller yağlanmış fırın tepsisine dizilir. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında üstü kızarana kadar pişirilir.
  • Sıcak kurabiyelerin üzerine soğuk şerbet dökülür.



Afiyet olsun:))

5 Eylül 2014 Cuma

Mutlu, huzurlu bir haftasonu dilerim:))



Gününüz de hafta sonunuz da güzel geçsin.Havalar tam tadında benimse içimde bir huzur bir dinginlik, harika hissediyorum ve sizin de aynen benim gibi hissetmenizi diliyorum,  hoşçakalin:))







Şeftalili Yalancı Tavuk Göğsü ( merak edene:)))

4 Eylül 2014 Perşembe

Ah Küçücük Gemi...



GEMİ

Ah, küçücük gemi, sulara attın şimdi kendini, delisin 
Ah, yakarlar seni, dönmezsin bir daha geri, delisin 
Ah, peşimde rüzgâr, ne yağmurlar dost ne bir kıyı var, deliyim 
Ah, düşlerim kaldı, yalnızım, düşlerim kaldı, deliyim 

Kime sorsam dönüşüm yok, nereye gitsem mavi 
Yelkenimde deli rüzgâr, her yanım tuz, deliyim 

Ah, yaralı kalbin, yanıp gidecek yaralı kalbin, delisin 
Ah, küçücük gemi, dönmezsin bir daha geri, delisin 
Ah, deniz olayım, tuzumu rüzgârda savurayım, deliyim 
Ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim 

Kime sorsam dönüşüm yok, her gemi biraz deniz 
Her yanım mavi, her yanım yel, her yanım tuz, deliyim.


Ezginin Günlüğünün "İSTAVRİT" albümünden olan bu güzelim şarkıyı çocuklarıma nini olarak söylüyorum ben:) Güneş de Nisan da bayılıyor bu ninniye...Ben ise hiç bıkmadan defalarca söylememe rağmen,her seferinde nerelere gidiyorum gönlümün kıyılarında bir bilseniz...Hüznü en huzurlu bulduğum şarkılardandır bu küçücük gemi, belki kendimi yerine koyuyorumdur onun, belki de küçük prenseslerimi... Belki daha özgür hissediyorum belki daha yanlız..Tamamen o zamanki ruh halime bağlı.Çünkü ben özgürlüğüme de yanlızlığıma da çok düşkünüm.Arkadaşlar herzaman var hayatımızda ama en iyisinden bir dost belki bir belki iki.Yanlızlığıma düşkün olduğum kadar onlara da düşkünüm,canımın yarısı yerine koyarım dünyanın hangi yerinde olursa olsun.o küçücük gemiyle dostumun olduğu diyarlara yelken açarım kimi zaman.

Bakalım siz neler hissedeceksiniz dinlediğiniz zaman,merakta bırakmayın olur mu :)

Bu şişedeki gemilerden biri de benimki,yeni bitirdim onu ve balkondaki yerini aldı bile:)





Ama bir de Rıfat Ilgazin " Halime Kaptanına"  başlayacağımi haber vereyim dedim, elimdeki kitap bitmek üzere, onun da eleştirisini yazarım inşallah. 






Gününüz de ömrünüz güzel geçsin...
Sevgiler...